Kırşehir
BAL YALAYANLAR
Zafer Çam
Ak Parti il başkanı makamına kuruldu.
Seçilmişe, atanmışa gelen giden bol oluyor.
Gelenin dostu çok, gidenin dostluğu makamlarda kalıyor.
Ahlak yok olunca, itibar makamlar oluyor.
Bugün de aynısı olmuyor mu?
Seher hanıma hoş beşler devam ediyor.
Makama çiçekler geliyor.
Gelenler, gidenler, yakın duranlar, uzaktan bakanlar.
Aynı karede boy boy resim alanlar.
Atanmış daire amirleri hayırlı olsun turlarındalar.
Kurumlara müdür olmak için yarışanlar hoş geldin başkanım derler.
Kıskananlar, hırslananlar.
Ben neden olmadım diye meydanlarda konuşanlar.
Aday bolluğundan başkan olamayanlar hiç üzülmeyin nasip deyin.
Sizlerin burada görmediğiniz buydu.
Genel merkezin dediği oldu.
Çünkü birçok adayın içerisinde tek aday.
Kırşehir tarihinde ilk defa bayandan il başkanı zirveye kondu.
Benim Ankara’da dayım var, genel merkezde referansım var diyenler nakavt oldu.
Şampiyon belli oldu.
Kırşehir’in il başkanı ve şampiyonu da Seher Hanım oldu.
Diğerleri bir başka bahara kaldı.
Küsenler, darılanlar yeni kurulan partilere sinyal yakıyormuş duyumlarını alıyorum.
Burada olmadı orayı deneyelim diyenler siyasetin içindeler.
Öyle oldu ki her taraf kirlenmiş durumda.
Bu kirliliğin başı ise bugünkü siyasetin kendisi…
Ak partinin çok adaylı listesindeki başkanlar, meydanlarda yok oldu.
Görev verilmedi diyenler, benim neyim eksik di diyenler, şimdilik kenarda duruyor.
İnsanoğlu böyle, menfaat yoksa yükü alan olmuyor.
Menfaat, çıkar varsa herkes oraya doluyor.
Türk siyasi tarihinde bu manzaraları çok gördük.
Siyasetin özünde bu var, çabuk harcıyor.
Tren makinist değiştiğinde eski yolcular indiriliyor, yeniler biniyor.
Bugün de öyle olmuyor mu?
Bakın on dokuz yıldır Kırşehir Ak parti siyasetinde bunlar oluyor, olcakta.
Ak parti kurucularından ve ilk teşkilatlanmada büyük rol alıp Ak partiyi omuzlayanlardan kimler kaldı.
Ak parti gömlek değiştirdiğini söylüyor.
Yeni gömlekliler meydanlarda.
Eski gömleklilerde bir kenarda, nasıl harcandıklarına üzülüyor.
Bozuk para gibi harcanmak istiyorsanız, siyasete bulaşın diyorum.
Çünkü siyaset kazanı turşu küpüne benziyor, içerisine aldığını eritiyor.
Erimek istemiyorsanız o küpten uzak durmalısınız.
Bugün siyasetin küpü eritse de, keseyi dolduruyor, bunun için rağbeti bol, bir ticaret gibi görülüyor.
Önümüzde o kadar çok örneği var ki.
Düne kadar çanta taşıyanlar, ağabey diyenler, bugün çata taşıtıyor, ağabey dedirtiyor.
Sayın vekilim senin danışmanın olayım diyenler bugün servetini sayamıyor.
Ne diyelim siyaset bal kovanı tutan parmağını yalar olmuş.
Bugün yeni yetmeler balıklama dalıyor.
Çünkü Ak iktidar da nimet bol.
Bal yalayanlar var.
.
.