Kırşehir
ATANMIŞ OLUP DA SEÇİLDİM DİYENLER
Zafer Çam
Geçen günkü köşe yazım rekor seviyede okundu.
Allah hepinizden razı olsun.
Demek ki okuyucu da hasret kalmış doğruları dile getirenlere.
Ak Parti il başkanlığı sona yaklaşıyor.
Ak Partide aday patlaması vardı, bunlardan birçoğuna gerek görülmedi.
Ankara’dan gelen dinleyiciler aday adaylarını belki hiç dinlemediler.
Ak yemekte tuzum olsun dieyenler aday olmuştu.
Yarı finali bile göremediler.
Şimdi küskünler, kırgınlar paylaşımdalar.
Yarı finale yedi aday kaldı.
Bu adayların arkasında duran antrenörleri az çok hepiniz biliyorsunuz.
Bunlarda şimdi Ankara’da elenmeyi, finale kalmayı bekliyor.
Finale kalmak demek atanmak demektir.
Ben buna atanmış diyorum.
Bugün Kırşehir’de seçilmiş birçok başkan var.
Bunlara seçilmişler dense de bence atanmış demek daha doğru.
Bu tabloyu halk özgür iradesi ile, kendi arzusu ile seçmemiş ki!
Bu tablo hangi siyasi yelpazeden olursa olsun, seçtirilmiş bir tablo.
Dolayısıyla seçtirilmiş bir tablodan, seçkin bir hizmeti beklemek imkânsız.
Kendilerini kim seçtirdi ise ona hizmet edeceklerdir.
Eğer halk seçmiş olsa idi, onun o yerini halk kendi özgür iradesi ile belirlemiş olsa idi.
Halkına hizmet edecekti.
Ama şimdi kendisinin yerini ve konumunu belirleyene hizmet ediyor!
Bu kadar basit…
Ey atanmış olup da seçildim diyenler.
Ufak hesaplar içinde boğulmayın.
İlimizde seçilmiş o kadar başkan var ki.
Kırşehir’in sorunlarıyla ilgilenen bir seçilmiş başkan göstere bilir misiniz?
İşine bakan, partilisine bakan, yakınlarına bakan, cebine bakan…
Bir şehrin kalkınmasında, büyümesinde en büyük etken seçilmiş başkanlar.
Sadece belediye başkanı olarak almayın.
Siyasi parti il ve ilçe başkanları ve teşkilatı.
Tüm oda temsilcileri sivil toplum kuruluşları…
Bunların içinde Kırşehir için çalışan şu diyeceğiniz.
Hangisi?
Kırşehir’e bakan bir seçilmiş başkan göstere bilir misiniz?
Yukarıdan aşağıya doğru bir bakınız.
Kırşehir’e ne faydaları oluyor.
Kırşehir için kendini yıpratan, canla, başla çalışıyor diye bileceğiniz bir seçilmiş başkan var mı?
Protokol koltuklarını doldurmaktan başka…
Boş kasalarını şişirmede ceplerini doldurmada…
Sözüm ona bunlar seçilmişler.
Hepsi aynı demiyorum dediklerimde kendilerini biliyor.
Bunların içlerinde enteresan tipler vardır.
Dün söylediği ile bu gün çelişiyor.
Sonrasında değiştim der.
Neyin değiştiğini söyleyeyim, önce işi değişir.
Çantacıyken müteahhit oluyorlar.
Daha sonra eşini beğenmez yenisini bulurlar…
Arabasını beğenmez, yenisini alırlar…
Biraz ar, namus olmalı.
Hayâ duymalı.
İnsan…
Hani nerede bunlarda?
Ar damarı olmuş kazanç damarı…
İnsanın içerisine üç şeytan girdi mi, imtihanın sonu hüsrandır.
Makam, Para, Kadın…
Piyasada Başkanlığa talip olanların çoğunda bunun üçü de var.
Bugünün seçilmişlerinin imtihanı bunlardan…
Bu üçlü imtihanı elinin tersiyle itenler kazananlardır.
.
.