Türkiye yolgeçen hanı gibi çantasını kapan gelmiş.

Elini, kolunu sallayan sınırlarımızda rahatça geçmiş.

Mazlum mu, terörist mi, zalim mi, eşkıya mı, hırsız mı, katil mi sorulmamış.

Ülke yolgeçen hanı olunca, kendini eşkıya sanan da çok olmaya başlıyor.

Ülkemizin sınırlarına gelenler her yerden giriyor.

Şehirler sığınmacı adıyla gelenlerden geçilmiyor.

Kontrolsüz göçlerin önü bir türlü alınmıyor.

Alınsa da köklü bir çözüm üretilmiyor.

Artık Türkiye geneline dağılmış sığınmacılar bulundukları illerde sorun oluyor.

Geldikleri bölgelerin kültürünü, geleneğini ve yaşam biçimini taşıyorlar.

Türkiye’de halen ne kadar göçmen sığınmacı bulunuyor?

Tam olarak biliniyor mu?

İpini koparan gelmiş.

Tahmini kaç milyon kişi dersiniz…

Türkiye’ye kaçan göçmenler, misafir mi, göçmen mi, yoksa mülteci olarak mı isimlendirilmeli?

Oda daha net belirlenmiş değil.

Şehirlerde dilencilerden geçilmiyor.

Buna bir çözüm gerekli değil mi?

Mülteci alacaksanız alın fakat bir standardınız olsun.

Bunları bir arada tuta bileceğiniz mekânlar oluşturun.

Ülkeye kontrollü alışlar, kontrollü yerleştirme alanları belirleyiniz.

Yoksa her geleni sınırlarınızdan içeriye almayınız.

Türkiye’nin son yıllarda karşılaştığı göç ve iltica sorununa yönelik yürüttüğü politika sona geldi dibi.

Ülkeye gelen sığınmacı sayısı nerdeyse altı milyonu geçtiği söyleniyor.

Batı her zaman Doğu’yu sömürmekten kendisini güçlendirdi.

Bugün zulmün tohumlarını saçtığı ülkelerde kan ve gözyaşı var.

Ülkelerini terk eden insanları kabul etmeyen zalim devletler bazı şartlar ortaya koymaktalar.

Avrupa, mültecileri kabul ederken insani kriter yerine kariyere göre karar veriyor.

Irakta, Suriye’de Afganistan’da çatışma nedeniyle yaşanan göçler karşısında Avrupa Birliği ülkeleri duyarsız ve yetersiz kalıyor.

Batı dışı bir medeniyetin üyesi olan ve batıya gitmeye çalışan Suriyeli, Iraklı Afganistanlı mülteciler, modern Avrupa’nın kutsal değerleri için bir tehdittir deniyor.

Türkiye ile imzalanan AB anlaşmaları ile mülteciler Avrupa sınırlarından uzaklaştırılmış ve Avrupa Birliği’nin Ortadoğu’ya açılan sınırı olan Türkiye’de bekletilmişlerdir.

Türkiye bugün Avrupa’ya gidecek göçmenler için kapılarını açtı.

Ne kadar göçmen ülkemizde gider orasını bilen yok gibi.

Hiç olmaz ise Avrupa bak bizde yığılan milyonları senin ülkene gönderiyorum kendine çeki düzen ver.

Bizi orta doğuda yalnız bıraktınız.

Bizde sınırlarımız açıyoruz en azında birazda sizlerin halkı huzursuz olsun.

Bugün Avrupa’ya gitmek isteyenler geçiş yerlerine gitmekteler.

Avrupa devletlerinde aman hoş geleniz bizlerde sizleri bekliyoruz demeyecekler.

Sınırlarında önlem alacaklar.

Bizim sınırlar gibi yolgeçen hanı değil adamlar gerekirse silah dahi kullanıyorlar.

Çocukmuş, gençmiş, kadınmış gözyaşlarına, feryatlarına bakmıyorlar.

Bence bu göçmen ihalesi bizim üzerimize kalmış gibi bu saatten sonar bu ülkede ne Afganlısı, ne Irak’lısı, ne Suriyelisi Avrupa’ya gitmez.

Avrupa’da bedava hastane yok, çok çocuk yapma yok, çok eşlilik yok, dilenmek yok, sokaklarda nargile keyfi yok, denizde, kumda yatmak yok, kâğıt toplama yok, devletin aş evleri yok, yan gel yat yok Avrupa.

Avrupa’da olmayanların hepsi bu ülkede var iken, mülteciler, göçmenler neden Avrupa’ya gitsinler dersiniz.