Çocuklarımız Mutsuz « Kırşehir Kısa Haber

Çocuklarımız Mutsuz

Bu haber 15 Şubat 2020 - 19:36 'de eklendi ve kez görüntülendi.

Dünyanın ne kadar hızlı değiştiğini her geçen gün değişen gündemden anlayabiliyoruz. Gün geçmiyor ki, yeni bir hâdise olmasın, yeni bir dert eklenmesin hayatımıza. Bizi yakından veya uzaktan ilgilendirmeyen konular gelip gündemimize oturuyor.

Geçenlerde çocukluğumu yaşadığım, büyüdüğüm, benim güvenli bölgem olan mahallemde dolaşırken etrafta koşuşan, saklambaç, çanak çömlek, bilya,  top oynayan çocuklara rastlayamadım. Mahallemden geçerken, farkında olmadan bana neleri öğrettiğini, neler oynadığımı anlatmaya başladı. Bir anda istedim ki, tüm çocuklar bizim eski çocukluğumuzu yaşasın, onlar da mahalle kültüründen haberdar olsun.

Çocuklar her istediğini yaptıran değil, kendi çocukluğunu özgürce yaşayan çocuktur. Bizler çocuklarımızı ne kadar özgür bırakıyoruz acaba. Daha ne olsun ki, her istediği oyuncağı alıyoruz, istediği parka götürüyoruz, zaten onlar çocuk, fazla da şımartmamak gerek, sonra tepemize çıkarlar, evin içinde özgür olsunlar yeter diyoruz belki.

Çocuklarımızı kendi doğal ortamlarında büyütebiliyor muyuz?

Çocuğun doğal ortamı  sadece evi mi? Bütün hayatımız boyunca çalışıp duruyoruz. Kalabalık bir aile içinde büyüdüysek, bir gün kendi evimizi almak için gecemizi günümüze katıyoruz. Onlara bir ev bırakalım diye bunalımlı dünyanın içinde hep daha çok çalışıyoruz, zamanımızın çoğunu onlara daha güzel bir gelecek yaşatmak için harcıyoruz.

Küçük bir evse içinde bulunduğumuz, daha konforlu bir eve sahip olmak için didinip duruyoruz. Yetmiyor, koca koca sitelere göz dikiyoruz, güvenliği olsun, akıllı ev olsun, hatta ev kendi kendini kilitlesin.

Çamaşır makinesi yetmiyor, kurutma makinemiz de olsun, elektrikli süpürgeler çok ses çıkarıyor, sessizi olsun, her şey dokunmatik olsun, çocuğa babaanne bakamaz, eğitimli bakıcısı olsun, onun da bir diploması olsun vs.

Evet, anne ve babalar güzel bir gelecek için çalışıyorlar, yıllar sonra kendi velilerini tanıyamayacak çocuklar yetiştirdiğimizin farkında değiliz. Onları daha büyük bir eve hapsetmek için daha çok çalışmamız gerek.

Çocuğun doğal ortamı sadece evi değil, dikkat ederseniz, son dönemler de bir sürü hastalık türedi. Çocuklarımızı uyuşturuyorlar, ikide bir psikologlara müracaat eden aileler var, eczaneden bir sürü ilaç ile eve dönüp çocuklara içirenler var.

Obezite, uyku bozukluğu, otizim, dikkat eksikliği, ardından çocuklardaki şeker hastalıkları, bilmem ne sendorumu gibi durumlarda doktorların kapıları çalınıyor.

Çocuklarımızı bir akvaryumun içinde ya da dört duvar arasında büyütmekten vazgeçelim. Kurslara götürmek için sabah akşam koşturmaktan vazgeçelim. Bir sürü âlim kişi çok güzel okullarda okumadı, normal bir eğitim aldı. Çocukluklarına bakarsanız belki de bir köyde büyüdü. Ağacı sevdi, köpeği sevdi, kuzu ile koştu, tavuklara yem attı, arkadaşlarıyla mahallenin içinde hayata hazır oldu.

Mahalleyi kaybedip mahallenin ağabeyleri de sitelere yerleştikten sonra, yerine akıllı evlerde güvenli ortamlarda sadece tuhaf hastalıklar ürettik.

Çocukların doğal ortamı, akraba ile kaynaşmak, dede ve ninelerin kucağında masal dinlemek, mahalle oyunlarında dizlerini kanatana kadar oynamaktır. Enerjisini sokakta atar, eve gelince uslu çocuk olur, çünkü gün boyu yorulmuştur. Şimdiki çocuklara neleri sunduk ona bakın. Çocuk her zaman çocuktur. Umarım yeniden huzurlu, güvenli mahalleler, semtler oluşturmak için çaba sarfederiz de çevremizde çocuk cıvıltıları duyarız, özellikle büyük şehirlerde yetişen tüm çocuklar mutsuz. Oyuncak alarak, eline tablet vererek bu mutsuzluğu gideremezsiniz. Çocuklarımızla birlikte mahallelerimize dönelim ve biraz nostalji yaşayalım, yarın çok geç olabilir…

Mehmet Emin TURPÇU

Mehmet Emin TURPÇUmet40ahi@hotmail.com

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

tesettürlü escortfatih escorttürbanlı escorttravesti escorttaksim escortbeylikdüzü escortçapa escort