HANGİ PARTİ DAHA DEMOKRAT?

Zafer Çam Kırşehir

Partiler kongrelerini niye yaparlar dersiniz.

Tek aday tek başkan değil misin?

Seçilen de, seçtiren irade de sensin.

Usul yerini bulsun diye yapılan genel kurların sonuçları hiç değişmiyor.

Türkiye’de siyasi parti genel başkanlarının koltukdaki süreleri ölene kadar.

Hani şu diktatörlük dedikleri şey var ya.

Tek Aday, Tek Başkan…

Ben karşımda aday istemem.

Benim karşıma çıkacakları yerim.

Genel başkan bensem, ölene kadar ben kalırım.

Ölene kadar koltukta kalmak Türk siyasetinin değişmezlerinden olmalı.

Sistemde, makamdan ayrılanın onurlu ve itibarlı bir şekilde hayatının kalan bölümünü devam ettirebilecek bir hayat bulamıyorlar.

Genel Başkanlıktan, makamdan ayrıldıklarında başkanım diyen elini, eteğini öpüp sagı gösteren, itibar eden olmuyor.

Makam aracı, kapısını açacak koruması elinden alınıyor.

Gitmiş olduğu illerde toplantılarda protokol ile karşılanmıyor.

Çay, kahve ne alırsının sayın başkanım diyen olmuyor.

Saltanay koltuğu bırakılmıyor.

Partililer, iki bin yirmi üç seçimlerine kilitlenecek ve seçimlere girecek rakipsiz genel başkanlarını belirliyorlar.

Cumartesi günü parti içerisi demokrasiden bahseden CHP’nin genel başkanı Kılıçdaroğlu başkanlık yarışına tek başına girdi.

Girdiği genel başkanlık yarışını yine tek başına kazandı…

Kazanabiliyormuş demek ki.

Ne büyük başarı değil mi, girdiği her genel başkanlığı kazanan bir lider.

CHP’nin başında.

Ankara da yapılan genel kurulun tek adayıydı.

Karşınızda rakip olacaklara şans tanımaz iseniz tek başınıza şampiyon siz olursunuz.

Rakipsiz şampiyonluk ne kadar güven veriyor.

Buna mukabil, girdiği yerel ve genel seçimlerin hepsini kaybetmesine rağmen.

Öyle böyle değil, “dramatik” sonuçlarla kaybetti.

Olsun o genel seçimdi rakipleri vardı.

Bu genel başkanlık seçimi rakipsiz.

CHP genel başkanı rakipsiz seçimlerin şampiyonu.

Genel kurulun tek adayı konuşmalarında ne güzel sözlerden bahsediyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu toprakların mayasında bereket, kardeşlik, sevgi, hoşgörü var.

Ayrışma yok.

Ayrıştırmak isteyenler kendi koltuklarını korumak isteyenlerdir, bölmek isteyenler kendi koltuklarını korumak isteyenlerdir.

Biz bunlardan olmayacağız, bizim siyaset anlayışımız böyle olmayacaktır.”

Diyor.

Kasetle geldiği günden beri koltuğuna yapışmış bir liderin sözleri ne kadar inandırıcı dersiniz.

Siyasilerin nakışlı sözleri sadece kürsülerde…

Hayatın içerinde bu nakışlı sözleri gören var mı?

Ben bu kadar zamandır parti genel başkanı oldum artık yerimi bir başak partili arkadaşıma bırakıyorum diye biliyor mu?

Genel başkan parti içi demokrasiden bahsederken mangalda kül bırakmıyor ama karşısına kimse aday olamıyor.

CHP’linin kendi kendisine sorma vakti gelmedi mi?

Biz bu kadar aciz bir parti miyiz ki, her seçimi kaybetmemize rağmen, bizim partiden hâlâ bir genel başkan adayı çıkmıyor?

.