Kırşehir

KANUNLAR NEDEN CAYDIRICI DEĞİL

Zafer Çam

Yüreklere düşen acı bitmiyor.
Anaların, babaların feryadı dinmiyor.
Evladım diyen analar tabutlara sarılıyor, gözyaşı döküyor.
Kara toprağa beyaz kefenlere sarılı bedenler konuyor.

Gözyaşları pınar oluyor.
Anaların feryadı yeter artık dindirin bu acıları diyor.

Her gün tazecik canlar bedenlerimizden kopartılıyor.

Ölmüyor, katillerin elinde can veriyor.
Her geçen gün kadına yönelik cinayetler katlanarak artıyor.

Haber kanallarının değişmezi kadınlara yönelik şiddet…
Halkın nefreti artıyor.
Dayanma gücü kalmadı.
Seçilmiş, atanmış, vatandaş hepsi birden yeter diyor.

Bu sorunu çözün diyor.
Çözüm neden olmuyor.
Kadınlara yönelik şiddetin bitmesi için Diyarbakır Anneleri gibi mağdurlar çadır mı kursun.

Ey seçilmişler bu halkı temsil yetkileri sizlere verilmedi mi?
Halkın malından, canından, namusundan sorumlu sizler değil misiniz?
Neden seyirci kalıyorsunuz.
Meclise Kanun teklifini neden sunmuyorsunuz.

Bırakın bir araya gelip derdiniz sadece seçim olmasın.
Bir araya gelin bu yara derin, derman olun.

Halkın acısını dindirin.
Meclis çatısı altında olmanız sizlere bu yükü, bu sorumluluğu vermiyor mu?

Parlamento kürsüsünden neden anaların gözyaşlarına çare olmuyorsunuz.
Katiller için kanun teklifleri sunmuyorsunuz.

Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Adalet Bakanım kadına yönelik şiddeti önlemek bu kadar zor mu, bu konu ne zaman gündeminize gelecek.

Katilleri korumayalım.
Kader mi bu?
Hunharca, canice öldürülmeler kader değil.

Bunun adı zulüm.
Cana kıyan ise katil…
Allah diyor ki katile acımayın, beslemeyin, korumayın.

“Çünkü kısasta sizler için hayat var” diyor.
Kanunlar ne diyor iyi hal indirimleri var.

Mazlumların acısı ne zaman dinecek.

Bana dokunmasın diyenler bu bir gün sizlere de gelecek.
Ne zamana kadar bu acı sürecek.

Yine kanımız dondu!
Giresun’da on altı yaşındaki Sıla Şentürk boğazı kesilerek öldürüldü, katledildi.

Bakın yine masum, yine bir can körpecik yaşta katledildi.
Tazecik on altısına yeni girmiş.

Sevgi ararken.
Katiline âşık olmuş.
Bilmeden onun olmuş.
Hatayı anlamış, geri dönüşü olmamış.

Acımasız katiller suçsuz canlara neden kıyar.
Katillerin en büyük destekçisi masumiyet elbisesine girmek mi?

Çirkinliklerini, katilliklerini iyi hal ile gizlemek mi?

Her geçen gün yeni tazecik bedenler toprak oluyor.
Birkaç gün gündem oluyor ve unutuluyor.

Unutmayın ey seçilmiş vekiller, bir an önce yeter artık deyin.

Bu katileri korumayın, kısas uygulamıyorsunuz, hiç olmaz ise bunlara en ağır cezaları verin ve o hücrelerde ölsünler.

Güneş yüzü görmesinler, bir cana kıymanın bedelini zindanlarda yatarak ödesinler.

Kanunlar caydırıcılıktan uzak.
Kanunlar ne kadar ağırlaştırılmış olursa o kadar suç oranları azalacaktır.
.
.