.

KIRŞEHİR TARİHİNİ TANITAMIYOR 

 Zafer Çam Kırşehir 

Kırşehir’de tarih sizinle yaşıyor. 

Bizimle yaşayan tarihimize, kültürümüze sahip olamıyoruz. 

Kırşehir’in etrafını çevrelemiş tarihi tanıtamıyoruz. 

Tarihi şehrimizde ne yerli, ne de yabancı turist görmek imkânsız. Bunun ana sebebi de tanıtım yapılmamasıdır.  

Selçuklu eseri Caca Bey medresesi kullanılmakta olan cami Kırşehir meydanın da görkemiyle duruyor. Sadece taş yığını gibi duruyor. Tadilat ve tamiratı bir türlü bitmedi, çalışan da olmadığı gibi neden bu iş bitmiyor diyen de yok. Cacabey Camisinin bir an önce tadilatı bitirilip, ışıklandırılıp bir an önce hizmete açılmalı. 

Onun yanında Osmanlıdan kalma Kapıcı Cami cemaatiyle buluşuyor. 

Biraz yanında tarih kokan çarşı cami esnafıyla selamlaşıyor. 

Biraz ilerde Kırşehir’de başlayıp dünyaya yayılan Ahi Evren’in emaneti Ahi Cami…  

Ne yana dönseniz ecdat size bakıyor.  

Dilinden anlayana çok şey söylüyor.  

Fakat tarihin dilinden anlayan yok gibi.  

Kırşehir de yaşayanların sahip oldukları değerlerin farkında değil.  

Şehir içine kapanmış.  

Hayat evden işe, işten eve…  

Biri ne iş yapıyor, herkes ondan kopya kapıyor. 

Adım başı tavuk döner, yanında kafeterya, önünda pastane, az ilerisinde çay ocağı, onu geçince çiğ köftecisi.  

Komşu iller ne yapıyor diye bakmak aklına gelmiyor. 

Ankara, Kayseri, Konya nasıl tarihine sahip çıkıyor, koruyor denmiyor.  

Var olan tarihi dokular restore edilip hayata geçirilemiyor. 

Şehrin göbeğinde Türkiye’de eşi benzeri olmayan Caca Bey Medresesi bir türlü tanıtılamıyor. 

Osmanlı eserlerinin bu kadar zengin ve bu kadar canlı -diri olduğu nadir şehirlerimizden olsak ta tarihimizi gün yüzüne çıkaramıyoruz. 

Hâlbuki eseri yaşatan insan nefesidir.  

Kültür şehri Kırşehir’in Kültür Müdürlüğü ne yapar, hangi Çalışmalara imza attı, hangi ortamda Kırşehir’in tanıtımını yaptı.

Türkiye’nin en güzel kalelerinden biri olmasa da… 

Etrafında surlarla kaplı olmasa da… 

Topraktan yığma olsa da neden bugün KALE’mizde in cin top oynuyor.  

Belediye birçok il gibi Kale’de tarihi dekora uygun, otantik, her tarafı gözetleyebilecek, büyük restoran ya da çay bahçesi hizmete açsa, hem halka ve artan üniversite gençlerine hizmet vermiş olsa, hem de ilimize gelen misafirlerin-turistlerin oturup Kırşehir’i seyreder, yemek yiyeceği ve çay içebileceği nezih bir mekân kazandırılan.  

Kale etrafında ki işyerleri tarihi dokuya uygun görsel mekânlar oluşturulsa gelen turistlere hizmet verse kötü mü olur. 

Bugün kalede ve etrafında ki işyerlerinde  ne var. 

Hiçbir şey yok neyi bekliyor. 

Şehrin ileri gelenlerinin, seçilmişlerinin, atanmışlarının ilgilenmesini… 

Tarihmiş dokunulmuyormuş yapı izni yokmuş bunları kim çözecek, siz seçilmişler değil mi? 

Neden ilgilenmiyorsunuz. 

Şehrimizin her şeyden önce tanıtıma ihtiyacı var. 

Bugün ilimizin tanıtılmayışından sorumlular. 

Bu şehrin tanınması seçilmişlerin, Valilik, Belediye, Ticaret Odası, Ticaret Borsası, Kültür Müdürlüğü ve sivil toplum kuruluşlarının desteği ile olur.  

Bizim bu seçilmişler atanmışlar neyle meşgul sokakta halka ve işyeri sahiplerine Korona anlatılıyor, Kırşehir sporuyla ilgileniliyor. 

Bunlarda olacak ancak öncelikli olan şehri tanıta bilmek.

Açık Hava Müzesi gibi bir Şehir Kırşehir’i tanıtmak öncelikli görevimiz olmalı.

.

.