Ailenin ve toplumun temeli olan kadınlarımızın hayatımızdaki yeri ve önemine dikkat çekmek amacıyla 08 Mart günü “Dünya Kadınlar Günü” olarak çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.

Farklı toplumlarda kadının statüsü tartışma konusu olsa da bizim kültürümüzde kadınlarımız, hiçbir zaman geri planda olmamış, bir anne, bir eş veya bir evlat olarak aile düzenine katkıda bulunduğu gibi yeri geldiğinde devlet işlerinde de söz sahibi olmuşlardır.

Bununla birlikte Türk kadınları, vatan, bayrak ve millet sevdasıyla yetiştirdiği evlatlarını cepheye göndermekle kalmamış, hem cephe gerisinde askerimize yardımcı olmuş hem de yine bu uğurda kendileri savaşmışlardır. Bunun en güzel örneğini kadınıyla erkeğiyle milletimizin tek yürek olduğu Kurtuluş Savaşı’nda görmekteyiz.

Devletimiz, yurdumuzun düşman işgalinden kurtarılması ve Cumhuriyetimizin kurulmasında büyük emeği olan kadınlarımızın ülkemizin geleceğinde de etkin rol alması için her alanda hukuki düzenlemelere ağırlık vermiştir. Bu anlamda kadınlarımız daha 1934 yılında seçme ve seçilme hakkına kavuşturulmuştur. Bu düzenlemeler sayesinde kadınlarımız siyasetten ekonomiye eğitimden sanata kadar pek çok alanda aktif yer alarak emeğiyle ülkemizin gelişimine katkıda bulunmuştur.

Unutulmamalıdır ki, güçlü nesillere sahip olmanın yolu güçlü kadınlardan geçmektedir. Bu sebeple hak, adalet, hoşgörü ve kardeşlik gibi güzel hasletler üzerine kurduğumuz medeniyetimizin yükselmesi ve ülkemizin “Güçlü Türkiye” hedefi yolunda emin adımlarla ilerleyebilmesi için kadınlarımızın her alanda kendisini geliştirmesine ve toplumsal hayatın içinde olmasına daha fazla önem göstermeliyiz.

Bu duygularla, içtenliği, fedakârlığı ve çalışkanlığı ile hayatımıza anlam katan tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, güzelliklerle dolu bir hayat sürmelerini diliyorum.