.

KIRŞEHİR’DE İL BAŞKANI OLMAK 

Zafer Çam Kırşehir 

İl başkanlığı seçimlerine sayılı günler kaldıkça tansiyonlar yükseliyor. 

Ak partili değişmeyen yüzler yine aynı sahnedeler. 

Kırşehir Ak parti seçmenleri ise “on sekiz yıldır aynı yüzleri görmekteyiz yeter artık yenileri gelsin” demekteler. 

Seçmenlerinde haklılık payları  yok değil. 

Evet, on sekiz yıldır aynı yüzler sahneden inmeyince yenileri çıkamıyor. 

Parti teşkilatı içerisine çöreklenmiş rantçılar bırakır mı? 

Menfaatleri şehir ya da ülke olduğunu sanmıyorum. 

Kendi çıkar ve menfaatleri için mücadele veriyorlar. 

Bir olalım, iri olalım, diri olalım birlikte tek olalım diyen var mı? 

Bugün Kırşehir’de ben olayım, sen olma yarışı devam ediyor. 

Ayağımın altında dolaşma lafları ediliyor. 

İl başkanlığı koltuğu tatlı olsa gerek. 

Oturan ya vekil oluyor, ya Belediye başkanı, ya da müteahhit. 

Bu yüzden ille de il başkanlığı isteniyor. 

Kırşehir bu sancılı günleri yaşıyor da, diğer iler çok mu rahat. 

Başka illerde de aynı sancılar yaşanmıyor mu? 

İktidar olmak, iktidarın nimetlerinden faydalanmayı tabiî ki terbiye edilmemiş her nefis ister. 

Birde Kırşehir’de il başkanı olmak. 

Gönül neden istemesin her kapı önüne açılıyor. 

Randevuyla giremediğin yerlere giriyorsunuz. 

Protokolde en başa geçiyorsunuz. 

Şehrin siyasetine yön veriyorsunuz. 

Müdür atamalarında liyakat değil kendine yakın olanları, birde el pençe duracakları atıyorsunuz. 

Kim istemez bu görevi. 

Bunun için kıyasıya bir yarış gözleniyor. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu illerden haberi yokmuş gibi.  

Parti kurmaylarını uyarıyor:  

“Milletvekili veya il başkanlarının akrabalarını partinin yönetimine koymamaya dikkat edin.  

Aşiretleşmeyelim.”diyor. 

Cumhurbaşkanın birçok konuşmalarında bu minvalde birçok kere konuşma yapsa da yukarının bu ve buna benzer sözleri aşağılarda başkalaşıyor. 

Emre uyulmuyor. 

İllerde olsun, ilçelerde olsun, parti yönetimi yukarı ya göre şekilleniyor. 

Tüm siyasi partilerde bunlar oluyor. 

İktidara gelenler yakınlarını ya bakan yapıyor, ya vekil, ya da başkan. 

Türk demokrasi böyle işliyor. 

Bu Ak partide oluyor da, CHP’de MHP’de, İYİ parti de olmuyor mu? 

Son seçimlerde CHP’li belediyelerde de bunları fazlasıyla görmekteyiz. 

Partili olsun, olmasın yakını olsun yetiyor. 

Aşiretleşmeyin, akrabalarınızı parti yönetimlerinden uzak tutun sözleri pratikte olmuyor. 

.