Kış Özlemi « Kırşehir Kısa Haber

Kış Özlemi

Bu haber 15 Şubat 2020 - 19:37 'de eklendi ve kez görüntülendi.

Bir zamanlar havanın nasıl kirlendiğini bilmiyorduk elbette, ama gücün neye yetiyorsa yorganına göre de ayaklarını uzatıyordun. İklim biraz daha farklıydı elbette, kar yağışı bazen ekim ayından itibaren başlardı. O zaman da bunun keyfini dilediğimizce sürerdik. Sobalı evlerde eylül ayından evvel odunlar, kömürler satın alınırdı. Pekçok evin önünde, bahçesinde baltayla odunlar kırılıp duvar diplerine düzgünce dizilirdi. Spor salonu mu istersin, sıva kollarını göster gücünü. İtina ile odunlar baltayla kırılıp avludaki yerlerine dizilir, elden ele taşınır, tüm gün güzel bir egzersiz olurdu herkese. En kalın odun da mart ayına saklanırdı tabi. Ocaklar temizlenir, sobalar kışa hazırlanır, kömürler kömürlükte yerini almış olurdu.
Şimdi sosyal medyaya bakıyorum da herkeste bir nostalji havası, sobaların üzerinde pişen kestaneler, hemen yanında emaye çaydanlık ve üzerinde demlik, fırınına atılmış patates, huzurun resmini paylaşan paylaşana. “Nerde o eski günler” paylaşımları gayet revaçta. Ama her ne kadar bu geçmiş günleri özlesek de yine de en kolayına kaçıyoruz. Elbette bazen şartlar ve bazı evler buna müsait değil artık. Ama o sobaların güzelliği sadece evi ısıtmak ile sınırlı değildi tabi. Üzerinde kaynayan çay, fırınında pişen patates, geceleri de içinde yanan odunları, kömürlerin ve üstündeki güğümün çıkardıkları ses ile ayrı bir hava katardı. Evet zahmetliydi, eski modaydı, annelerimizi uğraştırırdı, sobayı yakma görevi sabah saat alarmı gibi uyandırırdı hane sahiplerini. Madem soba yandı fırınında çörek de pişerdi.
Şimdi bunca rahatlığın ve kolaylığın yanında o dönem bizlere özlenen bir dönem olarak kaldı. Elimizdeki son model telefonlar ile huzurun resmini paylaşsak da eski model sobalar ve yaşamı özler olduk. Havamız kirli miydi temiz miydi bilmiyorum ama tüm gün karlarda yuvarlansak da çizmelerimizin, soğukkuyu ayakkabılarımızın içinden ayaklarımıza su kaçsa da, çoraplarımı ıslansak da ne üşürdük ne de hastalanırdık. İlaç satmak için önce hastalıkları icat eder oldular. Sonra huzur bozuldu işte. Oysa ki o dönemde zahmetli görülürdü tüm bu eski moda sobalar, meğerse insanlar eleştirdiklerinin zaaflarını yaşıyorlarmış. Şehirdeki sis ve kirli hava şimdi hepimizi zehirliyor. Sadece onunla kalmıyor, insanlığımızı da huzurumuzu da zehirliyor. Meğerse biz öyle çok daha güzelmişiz, kıskanılıyormuşuz aslında. Şimdi elimizden çalınan huzurun resimlerini paylaşıp nostaljilerile avunmak kaldı bize.

Mehmet Emin Turpçu

Mehmet Emin TURPÇUmet40ahi@hotmail.com

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

tesettürlü escortfatih escorttürbanlı escorttravesti escorttaksim escortbeylikdüzü escortçapa escort