İnsan nasıl yaşarsa öyle ölür ve öldüğü hâl üzere dirilirmiş.
“İnsanlar kıyamet gününde öldükleri hal üzere diriltileceklerdir” denmekte.
Mümin mümin olarak…
Kâfir kâfir olarak…
Âlim âlim olarak…
Zalim zalim olarak…
Münafık münafık olarak…
Allah yolunda ölenler şehit olarak.
Salih amel işleyenler Salihlerden olarak…
Haram işleyenler katranla.
Yetim hakkını yiyen çarpılmış olarak.
Devletin malını çalan şeytan çarpmış gibi.
Zalim siyasetçi ateş içinde olacak.
İçki içkici olarak…
Kumarbaz kumarbaz olarak…
Zinacı zinacı olarak…
Binacı binacı olarak…
Yalancı yalancı olarak…
Dedikoducu dedikoducu olarak…
Zalim zalim olarak.
Hırsız hırsız olarak.
Dolandırıcı dolandırıcı olarak…
Rüşvetçi rüşvetçi olarak…
Haksız yere bir cana kıyan katil, katil olarak.
İnsan hangi hal ve amel üzere öldüyse…
O hal ve amel üzere kıyamette dirilecek.
O hal ve amel yüzünden ya cennetle mükâfatlandırılacak.
Ya da cehennem azabına çarptırılacaktır.
Dünya ahirettin tarlasıdır, bu dünyada kim ne ektiyse, ahirette de onu biçecektir.
Nasıl ki dünyada tarlana buğday ekiyorsan, buğday. biçiyorsun.
Buğday ektiğin tarladan, arpa toplamıyorsan…
İnsan bu dünyada ahiret için ne kazandıysa, ne ektiyse, onunla imtihan olacak.
Bugün İnsanlar haramı helali bir birine karıştırarak bir yaşam sürüyor.
Haram helal ver Allah’ım seçilmiş kuluna yer Allah’ım zihniyetli günümüz insanlarında.
Bugün insanlar virüsten korkar oldu.
Eğer virüsten korktuğunuz kadar, Allah’tan korksaydınız, inanın korona dökülür giderdi.
Virüsten kendinizi koruduğumuz kadar, günahlardan ve haramlardan korusaydınız, ey dünya başınıza bu virüs belası gelir miydi?
Hani bir söz vardı ya.
Kul azmayınca Hak yazmaz (kula bela gelmez Hak yazmadıkça, Hak bela yazmaz kul azmadıkça) İnsanın başına gelen şeyler, kendi tercih ve yönelişinin sonucudur.
İnsana durduk yerde musibet gelmez.
Önce insan azar, haddi aşar, sonra Allah o yönde takdir eder.
Kişi, kendi azgınlığı yüzünden kötü durumlara düşer.
Azmışlardan, azgınlaşanlardan, Allah sığınalım.