Çin’den yola çıkıp dünyayı dolaşan korona virüsünün insanlığa mesajı nedir.
Ben güçlüyüm diyen toplumlara ne anlatıyor dersiniz.
İnsanın ne kadar aciz olduğunu…
Dünyanın ne kadar fani olduğunu…
Ölümün ne kadar yakın olduğunu…
Teknolojinin çaresizliğini.
İnsanların korkaklığını.
Ve Allahın ne kadar büyük olduğunu…
Evet, Allah elinizle yaptığınız mikroplarını kendi elinizle sizleri boğuyor diyor.
Korona Virüsü dünyanın, korku ve endişe içerisinde yakından takip ettiği en önemli gündem maddelerinden birisi haline geldi.
Korona Virüsü yüzünden ölenlerin sayısının her gün artması ve şimdiden onlarca ülkeye yayılmış olması korku ve endişe veriyor.
Ama Korona Virüsünün ortaya çıkma zamanı, ABD Çin ekonomi savaşımı dersiniz.
Birçok düşünürlerin görüşü Korona Virüsünün bir biyolojik saldırı olma olasılığını gözler önüne seriyor.
ABD, Çin vuruşuyor çaresizlik içerinde ülkeler virüsün gelmesinde korkuyor.
Virüs geldim açın kapıları diyor.
Ülkeler kapıları kapasa da çok fazla bir şey değişmiyor havadan, kardan, denizden dalıyor.
Çünkü bunun adı virüs.
Kimde, nasıl, ne şekilde bulaşacağı bilinmiyor.
Bilseler ne oluyor, ilaç sanayi köşe oluyor.
Olan ülkeler çıkarına Kobay olarak ölenlere oluyor..
Filler tepişiyor insanlar korkuyor.
Dünyanın filleri ekonomide tepiştikçe dünya rahatsız oluyor.
Fillere çok bir şey olmuyor, olan filleri besleyen bakıcılara oluyor.
Bakın yeni bir ekonomi savaşı oluyor virüs işin bahanesi.
Çin ekonomisi zara görüyor.
Dünyaya şimdilik yansımasa da ekonomi zararsız gibi gözükse de yakında sesi güçlü gelecek gibi.
Bugün dünyanın üretim devi olan Çin bu işte zararlı çıkacak gibi.
Sanki virüs salgını ABD eliyle oynanıyor gibi.
Dünya ekonomisini elinde tutan ABD son yıllarda Çin ekonomisin yükselmesinde büyük endişe duymaktaydı.
Yılar öncesinde hazırlanmış bir silah gibi bugün piyasaya sunuluyor.
Kim bilir ABD emperyalizmin elinde daha ne tür silahlar vardır Allah bilir.
Dünyada şeytanın silahı her geçen gün rağbet görüyor.
İnsanlıkla birlikte Şeytanın rolü hep aynı sadece kullandığı insanların adı değişiyor.
Kurguladığı oyunlar, senaryolar hep bir birine benziyor.
ABD şeytanın işi bu dünyayı huzursuzlaştırıp pastayı tek başına yemesi…
Gerçi sadece ABD değil Avrupa, Çin, Rusya, İsrail hapsi aynı kabın içerinde besleniyorlar.
Biraz daha yemek için insanları öldürüyorlar.
Doyumsuzların, şükürsüzlerin, ben ilahım diyenlerin hakkında ancak ölüm geliyor.