Kırşehir
ÖZDEMİR “BİZE HASBÎ ADAMLAR LAZIM KARDEŞİM”
Sergen Özdemir Hasbi olmayan, Arsıza, Hırsıza, Hesabı olanlara verdi veriştirdi.
Õzdemir, Kendini arsızca, patavatsızca, abartılı bir özgüvenle ifade eden insanlarla hasbî insanların arasında bir fark olmalı. O fark ne? Hasbîlikle söylüyorum, bilmiyorum. Farkın bir tane olduğunu nereden çıkartıyoruz, belki daha fazladır. Muhtemelen daha fazladır ama temel farkı en azından yakalayabilsek!
“Hasbîlikle söylüyorum, bilmiyorum” deyişime bakarak hasbî insanların kimi zaman bir şeyleri bilemiyor olduğu çıkarımında bulunabiliriz.
Ama bilemeseler de hasbî insanları severiz genelde. Onların yanında gerilmeyiz, rahatsız olmayız, diken üstü durmayız. Bir an evvel yanlarından kaçıp kurtulmak istemeyiz.
Hasbî insanlar hesap kitap yapmadan samimi davranan insanlara mı deniyor acaba? Her şeyi hesap kitap karşılık peşinde olmadan yapan insanlara hasbî diyoruz Türkçe’de. Acaba kelime o anlama mı geliyor?!
Hasbî adam hesap yapar mı yapmaz mı? Kelimenin köküne baktığımızda hasbî kelimesinin hesap kelimesi ile aynı kökten geldiğini görürüz. İnce hesap, yetinen, saymak gibi anlamları da mevcut h-s-b kökünden türeyen kelimelerde. Ee, o zaman hasbî kelimesinin hesap yapan anlamına gelmesi gerekmiyor mu?! Evet, gerekiyor! Ama biz tam tersine hesap kitap peşinde olmayan adamları hasbî diyoruz.
Hasbîlik hesap yapmamak değil, hesabı ince yapmaktır! Bunu unutmamak lazım. Hasbî adam hesabı o kadar ince yapar ki dışarıdan bakan hiç hesap yapılmıyor zanneder. Hesap kitap peşinde olmayan adam sandığımız adam aslında asıl hesabın, hesap gününün peşinde, asıl Kitab’ın peşindedir.
Hasbî adamlarla kimse baş edemez!
Bize hasbî adamlar lazım kardeşim!!! Her alanda; Stk’cıda, bürokraside, siyasette, eğiticide, öğrencide, çırakta, ustada, yöneticide… dile getirmediğimiz her alanda hasbî adamlara ihtiyaç var…
Kimler gibi hasbî adamlar?
Esrarkeşten bir direniş ve arınış numunesi çıkartan Malcolm X gibi,
Daha 5 yaşında iken mahallesindeki içki satan dükkanı ayetlerle uyararak tevbe ettiren Hasan el Benna gibi!
Bilgisini zalimlerin menfaatine sunmayarak zindanlarda gül yetiştiren büyük öncümüz İmam-ı Azam gibi!
60 yılı aşkın bir süredir kalemini bir yüce medeniyetin dirilmesi için kullanan ve bunun için kimseden bir ücret beklemeyen Sezai Karakoç gibi!
Bu insanı kirleten modern dünyadan bunalan insanlara bir sahabe bakışı, bir Hızır soluğu taşıyan Allah dostları gibi!
Hasbîlik nefsinin istediğini değil; akleden kalbinin istediğini yapabilme erdeminin adıdır. Hasbîlik kendinin isteklerinin kölelerinin harcı değil; başkalarının ihtiyaçlarını gözetmeden uyuyamayanların tadabileceği bir haldir.
Hasbîlik öğrenilmez; tadılır. İçinde taşıdığın fazilet, ahlak , gayret, diğergamlık pırlantaları ile yaşatılır. Hasbîliğin yakıtı bitimsiz bir yakıttır; adına zikrullah derler.
O yakıt ölümsüzleştirici bir yakıttır. Yaktıkça yakar. Dilden dile; oradan da tüm vücud iklimine; vücud iklimi denilen mikrokosmostan makrokosmasa tesir eden bir yakıttır o.
O isimler, isimlerin tecellileri seni yakar; sana hasbî derler.
O isimlerin tecellileri seni yakar sana alim derler.
O isimlerin tecellileri seni yakar sana şahid derler.
O isimlerin tecellileri seni yakar sana şehid derler.
Hasbunallahu ve ni’mel vekil ni’mel Mevla
Ve ni’men nasir!
Vesselam.
.
.