Kırşehir
SİYASİ TAKILANLAR
Zafer Çam
Siyaset ne için yapılır ?
Diye bir soru sorsam?
Siyasetin içinde olanlar ve bu alana girmeye niyetlenenler hemen alınırlar.
Gerçekleri konuşmak bunları rahatsız etsede.
Alınsalarda, darılsalarda gerçek ortada.
Neden gerçekleri konuşmaktan korkuyoruz.
Siyasetin içinde olanlar, ya da kenarında duranlar.
Siyaseti menfaatleri için yaptıklarını bilmeyen var mı?
Siyasiler.
Siyaset, sizin için bir geçim kapısı ya da meslek dalı mı?
Ya da siyaseti “vizyon” için yapıp havasına mı tav oluyorsunuz?
Görenler önümüzde düğme iliklesinler, “vekilim” desinler, “başkanım” desinler, “efendim” desinler diye mi?
Siyasete, oturdukları koltuğa değer katamayanların, oturdukları koltuktan değer aldığı gerçeği ortada iken bu hırs, bu kin, bu bu benlik, bu arzu niye.
Toplum bir yandan siyaseti ve siyasetçiyi kötülerken bir yandan da fırsat bulan herkes hemen siyasete atılmak istiyor.
Meğer ne kadar “hizmet sevdalısı”(!) varmış memlekette .
Siyaseti vatan sevgisi için yapıyorum deseler de koskocaman bir yalandan başka bir şey değildir.
Vatan, Millet, Sakarya lafları hepten hikaye.
Topluma faydalı olmak için siyaset yapıyorum lafları hiç inandırıcı gelmiyor bana.
İnandırcı olan şöhret, makam araçlarına binmeyi, topluma tepeden bakmayı, güçlü olmayı, önümde kapıların açılmasını, gittiğim toplantılarda protokolde oturmayı seviyorum, vazgeçemiyorum diyenler bugün siyasetçi.
Türkiye’de siyaset uyanıkların, kısa yoldan köşe dönmek isteyenlerin tercih ettiği bir meslek dalı haline geldi. İstisnalar varsa onları hariç tutalım.
Ülke genelinde makam, mevki ve şöhret sevgisi siyasetçiyi öylesine sardı ki, bırakamıyorlar.
Dünya nimetlerinden olan iktidar siyasetçilere o kadar tatlı gelir ki bırakamazlar.
Din, iman, dava gider, iktidar, güç, ekonomi ön plana çıkar.
Dava ayaklar altında.
Mucahitler müteahhit oldu.
Cemaat, tarikat şucu bucu oldu, torba dolusu dolarcı,
Siyaset bağımlısı oludular, Pençesine düştüler ve her şeyi siyaset gözüyle değerlendirmeye başladılar.
Kişi siyasete öncelikse kendi nefsinin ” yüksek makamlara gelmek ve toplumda ayrıcalıklı bir statü içinde olmak ve etkin görevler almak ” istediğinden kaynaklandığını, topluma faydalı olma güdüsünün genelde ikinci planda kaldığını herkes bilir.
Demokrasi, laiklik, çıkarcı siyasetten Allaha sığınırım.
.
.
.