2. Bölüm
Amman üniversitesinden otelimize gelip bir süre dinlendikten sonra, Yunus Emre Enstitüsü temsilcimiz Cengiz Eroğlu bey bizi otelimizden 13.45 gibi alarak enstitüye götürdü.
Cengiz Bey iyi bir tarihçi. Türkiye’de uzun yıllar arşivlerde çalışmış. Kendisi Kerkük kökenli. Ortadoğu’yu ve bölgeyi çok iyi biliyor. Daha önce Lübnan’da çalışmış. İki senedir de Ürdün’de Yunus Emre Enstitüsü temsilcisi olarak görev yapıyor.
Yaklaşık 1,5 saat Türkiye-Ürdün, Türkiye- Ortadoğu ilişkileri başta olmak üzere bölge ve dünya meseleleri üzerinde konuştuk. Saat 15.15’de Enstitüden ayrılarak Türkiye büyükelçiliğimize geçtik. Aradaki mesafe çok uzak değildi. Araba ile 10 dakika sonra elçiliğe ulaştık.
Büyük elçimiz Murat Karagöz Bey bizi sıcak bir şekilde karşıladı. Daha önce Moğolistan’da büyükelçi imiş. Burası ikinci büyükelçilik yaptığı ülke. Bir şeyler yapma peşinde. Samimi gördüm. Klasik eski Türk hariciye anlayışından uzak. Türkiye’den bir üniversite yönetimi olarak ziyaretimizden memnun kaldı. Türkiye’deki farklı üniversitelerdeki akademisyenlerin bu bölgeyi daha sık ziyaret etmesinden yana. Kendilerinin bu konuda yapabileceği her türlü yardıma hazır olduklarını ifade etti. Ürdün’den daha çok öğrencinin Türkiye’ye gidip okuması gerektiği düşüncesinde. Bunu asıl bizim yapmamız ve kendimizi tanıtmamız gerekirken batılı ülkelerin yaptığını belirtiyor.
Büyükelçinin, Türkiye’nin farklı üniversitelerinin katılımıyla Amman’da bir eğitim fuarı yapılabileceğini, bunun öncülüğünü de Maarif Vakfının yapabileceğini ifade etti. Bende bu düşünceye katılıyorum.
Bunun dışında gerek üniversite, gerek ferdi olarak bütün araştırmacılara elçiliğin yapabileceği ne varsa onu yapmak için hazır olduklarını ifade ettiler. Kendilerine teşekkür ediyorum. Büyükelçiliğimizde yaklaşık bir saat kaldık. Verimli bir görüşme oldu. Saat 16.30 gibi elçilikten ayrıldık. Bugünkü dördüncü durağımız TİKA temsilciliğimiz oldu.
Ürdün’deki TİKA temsilcimiz Kürşad Mahmat adında genç bir arkadaşımız. Samimi, içten ve derdi olan birisi. TİKA’nın Ürdün bazında bu zamana kadar neler yaptığı ve hangi projeleri olduğu konusunda bizi bilgilendirdi. Kendisi uzun yıllar TİKA’da çalışıyormuş. Ürdün’e 3 ay önce görevlendirilmiş. Hicaz demiryolu istasyonunda TİKA’nın bir müze inşa ettiğini ve kaba inşaatının tamamlandığını ifade etti.
Ayrıca Filistinli göçmenlerin kaldığı kamplardan birisi olan Vahdet kampında bir kız okulu yaptıklarını, bölge insanına rehber olmak gayesiyle tarım projeleri yürüttüklerini, sera kurulumu yaptıklarını, çeşitli kamu kuruluşlarında çalışan insanlara uzmanlar getirerek eğitim verdiklerinden bahsetti.
Kürşad Bey’i oldukça bilinçli gördüm. TİKA’nın attığı her adımın ve yaptığı her işin stratejik olarak atılması ve getirisinin ve götürüsünün iyi düşünülerek proje yapılması, ülkemize ne gibi katma değer sağlayacağının iyi hesaplanarak iş yapılması tarafları. Dış güçlerin Ürdün’deki yaptıkları iyi irdelenip iyi analiz yapılarak projeler yaparak uygulamaya konulmalı kanaatinde. Aynı kaygıları ve düşünceleri paylaştığımı belirtmek isterim.
Saat 18 gibi TİKA temsilciliğimizden ayrıldık. Yoğun bir gün geçirdik. Yararlı ziyaretlerimiz oldu. Cengiz bey akşam yemeği için bizi “Ebu Jabara” adında “Humus” u meşhur olan bir yere götürdü. Amman’da birçok şubesi varmış. Et ürünlerinin dışındaki yiyecekler var. Hem karnımızı doyurduk hem de gün içinde yaptığımız ziyaretleri değerlendirdik. Ayrıca tarihi ve bölgesel konularda güzel sohbetimiz oldu. Saat 21 sıralarında otelimize geçerek günümüzü tamamlamış olduk.
07.01.2019 Pazartesi günkü programımız, Ürdün’ün ikinci büyük üniversitesinin (Yermük Üniversitesi) yer aldığı Yermük şehri idi. Sabah 9.45’de Yermük’ten bir araba gelip bizi otelimizden alacağı için kahvaltımızı erkenden yaparak hazırlıklarımızı tamamlayıp 9.30 gibi otelin lobisine indik.
Yermük Üniversitesinin gönderdiği araba 9.40 gibi zamanında geldi. Çok vakit geçirmeden yola çıktık. Yermük bölgesi Ürdün’ün kuzey bölgesinde ve Suriye sınırına çok yakın. Kuzeye doğru gittikçe yağmur, hatta bazı yüksek yerlere kar düşmüş. O nedenle şoförümüz normalden daha yavaş ve temkinli bir şekilde giderek saat 11 gibi bizi Yermük’e ulaştırdı. Saat 11.30’da Yermük Üniversitesinde 15 gibi de Yermük’e yaklaştık. 30 dakika uzaklıktaki Aclun şehrinde yer alan Aclun Üniversitesi’nde randevumuz var.
11.15 Yermük Üniversitesine ulaştık. Bizi Rektörlük önünde Türkoloji bölümünde çalışan Türkiye’den gitmiş Türkçe hocaları, Türkiye mezunu bazı Ürdünlü hocalar ve daha önceki ziyaretimizden tanıdığımız Çerkez kökenli hocalardan oluşan 6-7 kişilik bir ekip karşıladı. Sıcak bir karşılaşma idi. Sanki Türkiye’deki her hangi bir üniversiteyi ziyaret ediyorduk.
Yazının devamını 3. Bölüm de okuyabilirsiniz