Virüsten aldırmayan bir halkız.
Corona’yı umursamaya bir milletiz.
Salgından korkmayan bir toplumuz.
Salgını takmayan, ciddiye almayan insanlarız.
Halimiz bu kentlisi de, şehirlisi de, kasabalısın da, köylüsü de aynı.
Şehirde yaşayan yaşlılar ise hiç kural tanımıyor.
Kalabalık yerlerde bulun mayın, topluluklara gitmeyin, toplu taşımalara binmeyin denen altmış beş üstü yaşlıları evden zapt etmek zor görülüyor.
Altmış beş üstü ve kronik rahatsızlığı bulunanlar İran ve İtalya’ya bir bakın şimdi önlem alsalar da ölümlerin önüne geçemiyorlar.
Ülke olarak önlemler toplumun sağlığı için gerekli.
Tedbirler her zaman alınmalı siz tedbiriniz alın takdir Allahın.
Ölüm elbette gelecek fakat tedbir şart.
Tedbirler almadan ölüm gelecek diye beklemek ahmaklık.
Ölüm kader olsa da tedbir almak da bir başka kader olmalı…
Oysa her televizyon kanalarından “Sokağa çıkmayın” diye uyarılar yapılıyor.
Üstelik bu uyarılar sade altmış beş yaş üzeri olanlar için değil.
Herkes uyarılıyor.
Üstelik bu yasağa uymamanın üç bin yüz elli lira para cezası var. Son olarak Valilik ve belediye evden çıkılmaması konusunda uyarı anonsları dikkate alınmıyor.
Yaşlısı, genci, hastalıklısı sokakları dolduruyor.
Pazar günü sokağa çıkma yasakları olan altmış beş üstü Kırşehir sokaklarında ve meydanlarında geziyorlar banklarda oturuyorlar.
Çok rahat pazaryerinde sebze alış verişinde bulunuyorlar.
Bunlar Polisin ve zabıtaların uyarısını da dikkate almıyorlar.
Korona gelmiş dünyayı vurmuş ölümler artıyor kimin umurunda.
Altmış beş yaş üstü riskli deniyor.
Sokağa çıkmayın bakın sizlerin hastalık virüsünü kapmanız daha çabuk, ölüm oranlarını daha yüksek dense de.
Bizim halkımız dikkate bile almıyor.
Yaşlılar yaşlılığını kabul etmiyor.
Kabul edenlerde nereye gideceğim evde gelin, kız, hanım çık bir hava al diyor.
Siz güvelik çıkmayın diyorsunuz.
Halk olarak bilinç gerekiyor.
Eğitimli, eğitimsiz fark etmiyor aynı davranışı sergiliyor.
Altmış beş üstü ve çok işi olmayan tüm halkımız kendilerini, sevdiklerini, komşularını ve çevreyi düşünerek hareket etmeniz gerekli bu dönemde evlerinizden dışarı çıkmayınız.
Yurt dışından gelen bir çiftte, on dört gün karantina kuralına uymadığı gerekçesiyle toplam altı bin üç yüz lira para cezası uygulandığını duyunca ne yapmışlardır acaba?
Polis, çifte, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’na muhalefet suçundan ceza uygulamış…
Tekrarı halinde de aynı ceza kesilecek dense kaç kişi uyuyor dersiniz.
Umreden gelenleri bir çatı altında tutuyorsunuz.
Avrupa devletlerden gelenleri ise ev de on dört gün sokağa çıkmayın diyorsunuz.
Fakat bizim insanımız bilinçli olmadığından ya da umursamadığında evde kalmayı ihlal ediyor.
Geçen gün bir arkadaşın cenazesinde bulunuyordum bir tanığımda oradaydı yurt dışında yeni geldim dedi.
Bende hani sizler on dört gün boyunca evde karantinada kalacaktınız, sokağa çıkmayacaktınız niye çıktın dediğim de bir şey olmaz deyiverdi.
Ben ise bak sana bir şey olmaya bilir, fakat sende virüs varsa tüm Kırşehir’e yayarsın desek de boş.
Ülke ne kadar tedbir alsa da, kanunları, yasları uygulasa da sonuç insan olunca…
Yasalarda, kanunlarda duyarlı bilinçli insanlar için geçerli.