Kırşehir
YEREL ESNAF ZORDA
Mehmet Emin Turpçu
Kırşehir de yerel esnaftan alışveriş yapma noktasında özendirme adına atılacak her adım değerli ve önemlidir.
Şehrimizde yaşayan, özellikle mahalle sakinlerinin, mahalle esnafıyla komşuluk hukuku vardır.
Verilen her selam, her ziyaret, yapılacak her alışveriş, bitme noktasına gelen esnafa güç ve destek olur.
Her şeyden önce bizlerin zor durumdaki komşularına yardımcı olmaları gerekir.
Şehrimiz sakinlerinin marketler zinciri veya AVM’lerden alışveriş yapmalarnı bilemem ama şu da bir gerçektir, küçük esnaftan alıveriş yapmak doğru olandır.
Yanlız şu gerçeği de göz ardı etmemek gerekir.
Mahalle bakkalları ve diğer esnafların marketler zinciri firma ve AVM’lerle çeşit ve fiyat bakımından rekabet edebilmeleri imkânsız gibi.
Küçük esnaf büyük marketlerin gücü karşısında her gün eriyor.
Bu erimeyi durdurmak devletin vereceği destek, yasal düzenlemeler ve vatandaşın alışverişini bu esnaflardan yapması ile mümkündür.
Herkes bunun bilincinde olmalı.
Herkes bunu biliyor ama pratikte hiç de öyle değil gibi.
Diğer bir gerçek de mahalle aralarında mantar gibi türeyen marketler zincirini tercih eden vatandaş, daha çok geçim derdine düştüğü için yerel esnafı desteklemenin öneminin farkında değil.
Sorun, biraz da bundan kaynaklanıyor gibi.
Şu bir gerçek ki vatandaş, kuruşun hesabını yapacak durumda.
Genelde çok olmasa da yani kuruş farkıyla da olsa, marketler zincirinin fiyatları mahalle bakkalından, kırtasiyeciden, ayakkabıcıdan, konfeksiyoncudan ve hediyelik eşya satandan daha ucuz.
Ucuz olunca da vatandaş ne komşuluk ne de ahde vefa dinliyor.
Kazanç ve seçenek nerede daha fazla ise onu tercih ediyor.
Bu nedenle yerel esnafın da fiyat ve çeşit bakımından kendini güncellemesi gerekir.
Marketler zinciri ile rekabet edecek duruma gelmesi gerekir.
Bunu sağlamadığı sürece ne kadar kampanya yapılırsa yapılsın, içinde bulunduğumuz anlayışı değiştiremeyiz.
Geçmişte deftere yazılan borçlar, cazibelerini artırıyordu.
Belki rafa kaldırdıkları veresiye defterlerini yeniden çıkarmaları gerekebilir.
.
.
